HİKAYEMİZ

Ben Melis Abacıoğlu. Hayatım boyunca hırslı olmanın ve tutku ile bir şeyi arzulamanın kötü olduğu söylenmişti bana. Ergenlikte, hatırlıyorum, “nezaketle” bağırmayı, “etrafından dolaşarak” net olmayı, bir şeyi çok isterken aslında bunu “utançla” yapmanın (hırs kötü ya, o yüzden) NORMAL olduğu bir dünyaya evrilmiştim.

Yıl 2012, aylardan nisan, Serra adında bir arkadaşımla sosyal medya üzerinden erkek arkadaşlarımıza laf yetiştiriyoruz. Düzenli olarak halı sahaya gidip maç yaptıklarını biliyoruz. “Hadi, biz de!” diyoruz. Ama o da ne? Modern, akıllı, sonradan eşlerimiz, ailemiz olacak bu neşeli erkek grubu bizim “Hadi”mize “Hadi canım oradan!” diyor. Serra blöfü görüyor ve artırıyor. Hemen kadınlar arasında bir futbol maçı organize ediyor ve ertesi hafta, 18 kadını Akatlar'daki halı sahada bir araya getiriyor.

O gece hepimiz ilk defa halı sahaya çıkmıştık!

Işıklar açıldı, maç başladı, havada nisanın hafif soğuğu... Seyircilerde gergin bir bekleyiş. Durum 0-0. Ben, koşu tecrübeme güvenerek forvet başladım. Takım arkadaşım Didem ile göz göze geliyoruz. Pas veriyorum ama sanki dünyayı kurtarıyorum, öyle bir an! Didem topla buluşuyor ve nasıl olduysa, o mucize gerçekleşiyor ve Gooooolllll!!!!! “Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için”in vücut bulduğu o saniye sanki asırlar sürüyor beynimde. Yıllarca çizgi filmlerde gördüğüm ama bir türlü içine giremediğim o “an” o coşku seli beni sarmalıyordu.

O gece biz, 6-2 yenildik ama ben inanılmaz bir hediye aldım. Yıllarca bastırdığım tüm duyguların ifade edilebileceğini deneyimledim. Kocaman bir duvar kırıldı önümde. Melis böyledir, şöyledir, diye kendi kendime modern bir kadın olarak, farkına bile varmadan ördüğüm, beni engelleyen kocaman bir duvar. Didem'den sonra üstüme atlayan takım arkadaşlarımla yaşadığımız o heyecan, kendime izin verip hırsı, tutkusu, coşkusu ile olduğum o kadını kabul ettiğimde, o “an” benim için bu hayatın bana neler sunabileceğinin göz kırpışıydı.

Benim için inanılmaz keşif dolu, dönüştürücü bir tecrübeydi ve o gece takım ruhu ile güçlenmenin ne demek olduğunu iliklerime kadar hissettim.

Buradan da tüm kadınlar ve kız çocuklarının kendi toplumsal cinsiyet kalıplarını kırmayı deneyimleyeceği KIZLAR SAHADA fikri doğdu.